İrlanda Günlükleri -DUBLIN-


İskoçya'dan feribotla geçtiğimiz Kuzey İrlanda'nın kıyı şehri Belfast'ten 2 saatlik bir otobüs yolculuğuyla ulaştığımız Dublin'de bizi yağmurlu bir hava karşıladı. Şehre girer girmez hissettiğim bu şehrin yaşayan ve canlı bir şehir olduğuydu.
Otelimiz şehrin otobüs istasyonu olan Busaras'ın hemen arkasındaydı. Bana kalırsa şehrin daha canlı kısmı olan nehrin öteki kıyısında kalmak daha akıllıca olurdu. Kısa bir dinlenmenin hemen ardından şehri keşfe çıktık. 
Dublin, gezilecek yerler açısından çok zengin bir yer değil ama şehri yaşamak için çok güzel bir alternatif. Dublin için 1 günden daha fazla vaktiniz varsa diğer günlerinizi günlük turlarla değerlendirebilirsiniz. Şehrin her yanında turist info ofisleri var ve buralarda günlük turlar için alternatifler arasından seçiminizi yapabilirsiniz.


NERELİ GEZELİM ? 

Şehrin nelerini görelim, nereleri gezelim derseniz sıralamayı şu şekilde yapmanızı öneririm;


  • St. Patrick Katedrali ve Parkı
  • Christ Church Katedrali
  • Dublin Kalesi
  • Temple Bar Bölgesi
  • Trinity Üniversitesi ve Kütüphanesi
  • Molly Malone Heykeli
  • Grafton Caddesi
  • St. Stephen’s Green Parkı
  • Phoenix Park - Dublin Zoo

St. Patrick Katedrali ve Parkı

Oldukça dindar olan İrlandalılar için hristiyanlığı İrlanda'ya getirmiş St. Patrick İrlanda'nın koruyucu azizi olarak kabul ediliyor. 

Her yıl 17 Mart St. Patrick günü olarak kutlanır ve şehirde her yerde Dublin yeşili eşliğinde eğlenceler düzenlenir.



Katedralin içine kişi başı 6,5 euro vererek girip gezebilirsiniz. Biz girdik, siz girmeyin :) Avrupa'da gördüğünüz göreceğiniz çok daha güzel katedraller olduğunun garantisini verebilirim.


Katedralin hemen arkasındaki parksa bence soluklanmak için ve hava güneşliyse ki bizim şansımıza çok güzeldi o anda keyfini çıkarmak için ideal.


Christ Church Katedrali

St. Patrick Katedraline giden yolda göreceğiniz yapı, oldukça eski ve bin yıldan daha fazla bir tarihi olduğu söyleniyor. Ziyaret etmeye değer diye düşünüyorum.


Hemen arkasında kalan İrlanda'nın simgelerinden olan renkli kapıları olan evler ise fotoğraflarınız için harika bir arka plan oluşturacak.

Bu renkli kapıları Dublin'de her yerde görebilirsiniz. Kapıların renkli olmasının çeşitli rivayetlere dayandırıyorlar ama her neden olursa olsun insanın içini açıyor.


Dublin Kalesi

Kaleyi dışarıdan gördüğünüzde alışık olduğunuz kalelerden farklı geleceği kesin çünkü bir düzlükte ve dışarıdan kaleden ziyade bir bina görüntüsü veriyor. Bir çok kısmı sonraları eklenmiş, yıkılmış yeniden yapılmış ve sonunda şehrin ortasındaki bu görüntüsünü almış. Dışarıdan avlusunu gezdik fakat bilet alıp içini gezmedik. 




Temple Bar Bölgesi


Türkiye'deki "Irish pub" anlayışıyla gerçekte İrlanda'daki deneyiminiz birbirinden farklı olacaktır. İrlandalılar gündüz saatlerinde bile bu publarda eğleniyorlar. Dublin'de adını Temple Bar'dan alan Temple Bar bölgesinde fazlaca pub görebilir, dilediğiniz gibi bir yerli edasıyla biranızı ya da viskinizi içebilirsiniz.


Biz Temple Bar'da oturmayı tercih ettik. Onlarca sandviç seçeneği arasında damağımıza uygun olanları seçtik ve İrlanda biramızı yudumlayarak pubda soluklandık.



Yine Temple Bar bölgesinde mutlaka hamburgerini yiyin diyeceğim yer ise "Bunsen" adlı hamburgerci. Tam Temple Barı'ın karşısında, Cheeseburgeri enfesti.

Trinity Üniversitesi ve Kütüphanesi

Dünya'nın en eski üniversitelerinden ve Avrupa'nın en iyi 14. üniversitesi seçilen Trinity Üniversitesinin Dünya'nın en büyük kütüphanesi olan Trinity Kütüphanesini ziyaret etmeden dönemezdik. 


Kütüphane'ye kişi başı 13 Euro vererek online bilet alarak girdik. Normal girişlerde çok uzun bir kuyruk vardı, yerinde bir tercih yapmışız. Benim gözümden kütüphane baş döndürücü ve etkileyiciydi o atmosferi fotoğraflamak bence imkansızdı ama denedim.


El yazması orjinal eserlerin de bulunduğu kütüphanede Long Room dedikleri kısım ziyarete açık ve fotoğraf çekmeye izin veriliyor.

Molly Malone Heykeli

Heykelin balıkçı kız olan Molly Malone'a ait olması ve bir gün aniden ölü bulunması dışında bir bilgi yok, bir de benim heykelin fotoğrafını çekmemiş olmam sebebiyle bendenizin de arz-ı endam ettiği bu fotoğrafla,
 In Dublin’s Fair City,
Where the girls are so pretty... diye başlayan ünlü şarkının ilhamı işte karşınızda Molly Malone...




Grafton Caddesi

Tam olarak Trinity Üniversitesi'nin ana kapısına sırtınızı verdiğinizde kalabalığın üstünüze doğru geldiği alışveriş caddesi Grafton Caddesi'dir. Bolca butik, hediyelik eşya vb bulabileceğinizi gezmesi zevkli olan caddede Irish hediyeliklerinin satıldığı ünlü Carrol mağazalarında kendinizi kaybedebilirsiniz. 

Phoenix Park - Dublin Zoo

Şehir merkezine uzak kalan parka taksiyle ulaştık 12 Euro civarı bir taksi ücreti ödedik ve devasa alana giriş yaptık. Parkın içinde göller, hayvanat bahçesi ve sonsuz bir çim alanı göreceksiniz tabii her yerini gezmek imkansız ama biz hava güneşliyken biraz parkı gezip kişi başı 17 Euro vererek hayvanat bahçesine girdik. 

Benim gözümden doğal yaşam parkı şeklindeki hayvanat bahçesi, İzmir'deki Sasalı doğal yaşam parkından çok da farklı değildi. İzmirdekini ziyaret etmek daha akıllıca olabilir.





Ulaşım - Yeme içme

Şehirde genel olarak yürüyerek dolaşılmayacak yer yok fakat siz Turist otobüsleri olan hop-on hop-off otobüsleri tercih edebilirsiniz. Bunun dışında uber kullanabilirsiniz. Biz ulaşımımızı uber ve taksiyle gerçekleştirdik. Havalimanından şehre de otobüsler aracılığıyla kişi başı 7 Euro olarak satılan biletlerle ulaşabilirsiniz ama bana kalırsa 2 ya da daha fazla kişiyseniz taksi tercih edin ortalama 25 Euro tutacaktır.

Yeme içme konusunda zaten İrlanda'nın bir vaadi yok, sizin de beklentiniz olmasın. Sabah kahvaltılarda Starbucks, öğlen ve akşam yemeklerinde ise Temple Bar, Bunsen, Hard Rock Cafe, Laduree vb pub ve cafelerde yedik. Bunların dışında Tesco ve Spar gibi marketlerden sandviç ve meyve alabilir bu şekilde de geçiştirebilirsiniz.



Not: Tüm fotoğraflar bana aittir. İzin almadan kullanılması durumunda yasal yollara başvuracağımdan emin olabilirsiniz.

Yorumlar